23 Şubat 2016 Salı





Selam.. Zaman çok hızlı geçiyor. Doğuma iki ay kaldı ve doğum iznine ayrıldım. Bu dönem okula başlamadım, evde sıkılırım zaman geçmez diye düşünüyordum ama dolu dolu geçiyor günler. Evde olmak da iyiymiş, hoşuma gitti:)) 

 Lohusa tacı ve terliğini, internette dolaşırken o kadar çok gördüm ki yapmasam olmazdı. Terlik evde vardı zaten hiç kullanılmamıştı, hatta geçen yıl üzerine keçeden vosvos yapmayı planlamıştım ama bir türlü ona sıra gelmemişti. Kısmet lohusalığaymış:)) Tacı da bir tokacı da görmüş ben bundan bir şey yaparım diyerek almıştım, çünkü o inciler minciler pek bana göre değil...Neyse sonuçta bunlar çıktı ortaya. Sizlerle paylaşmak istedim.



   (  Söylemeden geçemeyeceğim.Bir kaç haftadır bahar tadında günler yaşıyoruz. Umarım bu baharla ülkemizdeki kötü günler geçer, gider.Her gün kötü haber almaktan yorulduk. Umudumuzu yitirmemek gerekir değil mi?   )



Sevgiyle kalın..







1 Şubat 2016 Pazartesi

Hoş geldin Şubat



Çocukluğumun geçtiği o eski mahallede
Aşı boyalı ahşap eski bir evde otururlardı
Sakız Hanım'la Mahur Bey
Bembeyaz tenli bembeyaz saçlıydı Sakız Hanım
Zaten onun için Sakız Hanım derdik kendisine
Pamuk gibi elleriyle kemençe çalardı
Eşi Mahur Bey önce biraz nazlanır
Sonra o da kanunuyla eşlik ederdi Sakız Hanım'a
Beraber meşk ederlerdi
Yaz akşamlarında açılırdı perdeler
Yorgun ellerinden dökülürdü nağmeler
İki yıl kadar oluyor önce kanun sustu o eski evde
Bir kaç ay sonra da kemençe
Ve aşı boyalı ahşap evin perdeleri
Bir daha açılmamak üzere kapandı
Evin satılacağı söylentileri başlayınca gittim
İçeri girdiğimde eski bir koltuğun üzerinde 
Boynu bükük bir kanun
Ve kanunun göğsüne yaslanmış mahsun kemençeyi gördüm
Bizi rahatsız etmeyin der gibiydiler
Kıyamadım
Uzaklaştım
Mahur Bey susunca kapandı perdeler
Sakız Hanım'la bitti o hüzünlü nağmeler


                               ~~ ~   ~~


Hatırlarım bugün gibi sessiz geçen son geceyi
Başın öne eğik bir suçlu gibi bana verdiğin hediyeyi
İki küçük kol düğmesi bütün bir aşk hikayesi
İki düğme ayrı kolda bizim gibi ayrı yolda
Akşam olunca sustururum herkesi her şeyi
Gelir kol düğmelerimin birleşme saati
Usul usul çıkarır koyarım kutuya yan yana
Bitsin bu işkence kalsınlar birarada
Heyhat sabah gün ışıldar yalnız gece buluşanlar
Yaşlı gözlerle ayrılırlar düğmeler gibi
Bizim gibi 
Bizim gibi ayrılırlar





                   Bu sabah şiir tadında puslu bir sabaha uyandım. Hava kapalı, aklımda şiirler uçuşuyor... ve baktım ki bugün 1 Şubat, Barış Manço'yu anmadan geçmeyeyim dedim, en çok sevdiğim iki şarkısıyla (şu an şiir demek daha doğru sanırım) yeni aya merhaba diyeyim istedim. 
                                                    Hoş geldin Şubat:)